turizm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
turizm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Mayıs 2020 Pazar

SKAL’dan Turizme Canlılık-Yılmaz Parlar



Fuara Renk Katanlar
SKAL İstanbul Turizmi Değerlendirdi 

100'den fazla ülkede 14.000'den fazla üyesi olan SKAL Kulüpleri, 28 Nisan Dünya SKAL gününün 86.ncı kutlaması kapsamında SKAL İstanbul Kulübü üyeleri, online toplantı gerçekleştirdi.

İstanbul Kulübü üyeleri, COVID-19 pandemi sürecinde dünya çapında kilitlenme ve seyahat kısıtlamaları nedeniyle ağır darbe alan turizm sektörünü değerlendirdi.




28 Nisan 1934’de Paris’te kurulan Seyahat ve Turizm endüstrisinin tüm sektörlerinin profesyonellerini bünyesinde toplayan tek uluslararası organizasyon olan SKAL International’un stanbul kulubün otel, havayolu ve seyahat acentalarını temsilcileri, SKAL İstanbul Kulübü’nün eski başkanları,The Marmara Türkiye Otelleri COO’su Ata Eremoğlu, Emirates Havayolu Türkiye, Bulgaristan ve Romanya Müdürü Bahar Birinci ve Anadol Turizm Pazarlama ve Anlaşmalar Müdürü Patrice Lepkovsk panelde görüş bildirdiler.


SKAL İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe Önen, TUROB Başkanı Müberra Eresin, SKAL Istanbul Yönetim Kurulu üyeleri Can Arınel, Selma Tatar, Mustafa Yalçın, Merve Kadıoğlu Sönmez, Meltem Tepeler ve Seyhan Ayel’in katıldığı toplantıda, Panelde pandemi sürecinde turizm sektöründe yaşananlar ile ilgili önemli bilgileri paylaştılar..

SKAL International Istanbul Başkanı Ayse Önen yaptığı açılış konuşmasında; “Covid-19 salgının etkisini en yoğun hissettirdiği alan  hiç şüphesiz Turizm Endüstrisi. Sektörümüzü sıfır noktasına getiren bu türbülans elbetteki dinecek umudumuzu ve inancımızı yitirmeden , müşterinin tercih ve alışkanlıklarının değişeceğini de göz önünde bulundurararak, bütün enerjimizi yeniyi inşa etmek uzerine odaklanacağız.” dedi.


SKAL’dan Turizme Canlılık

Turizmi durduran, Dünya çapında COVID-19 salgınıyla seyahat kaygısı çağında pandemi sonrası, turistlere gönül rahatlığı sağlayacak yeni sanitasyon protokollerin yapıldığı şu günlerde SKAL İstanbul Kulübü, turizmimizi canlandıracak, oteller ve turistik işletmeler için çok önemli “Temizlik ve Hijyen” bilgilendirme, konferansına imza atdı. 





Geleneksel aylık toplantılarının Mayıs ayı buluşmasını online Zoom toplantı şeklinde gerçekleştiren, Başkanlığını Ayşe Önen’in yaptığı SKAL İstanbul Kulübün 360 derece hijyen konferans konuşmacıları; Diversey Satış Müdürü Ozan Muslu , İş Geliştirme Müdürü Fatih Pullu, Portföy Geliştirme ve Saha Operasyonları Yöneticisi Ödül Özdamar’dı. 


Türkiye'nin turizme kapılarını gönül rahatlığı içinde açılabilmesi için, turistlerin geri dönüşüne hazırlık için hijyen önlemleri ve gereksinimleri belirlediği, Kültür ve Turizm Bakanlığın mecbur tutduğu otellerin ve Turizm işletmelerin sertifika almaları şart. 


Otellerin ve Turizm işletmelerin ve sertifika alabilmesine fayda sağlıyacak son derece önemli olan bilgilendirme konferansına, Başta Başkan Ayşe Önen, As Başkan Can Arınel, Genel Sekreter Selma Tatar, Sayman Mustafa Yalçın, Merve Kadıoğlu Sönmez  Meltem Tepeler, Seyhan Ayel gibi isimlerin oluşturduğu yönetim kurulu, Geçmiş dönem Dünya SKAL Başkanları, Hülya Aslantaş, Salih Çene, SKAL İstanbul Kulübü geçmiş dönem Başkanları, Bahar Birinci, Ata Eremsoy’un ve SKAL İstanbul Kulübü üyelerin, katıldığı zoom toplantıda Başkan Ayşe Önen açılış konuşması yaptı. 





Başkan Ayşe Önen “Geçen ay geleneksel  toplantımızdan çok olumlu geri dönüşler alınca motive olduk. Bu toplantımızda da yine çok önemli, hatta belki bu dönemin en önemli konusunda, uzman konuşmacılarla karşınızdayız. Turizm endüstrisinde; hijyen hep hayati öneme sahipti. 


Hepimiz biliyoruz ki; müşteri ihtiyaç ve beklentileri sürekli değişim gösterse de, değişmeyen tek kriter Temizlik ve Hijyeni Covid-19 bu konunun önemini kat kat artırdı. Artık tüm paydaşlarımızla 360 derece hijyeni konuşmamız, uygulamamız gerek. Bu konuda bizlere yol göstermeleri için en doğru seçimin 95 yıllık geçmişi ile temizlik ve hijyen sektörünün öncüsü, değerli destekçimiz Diversey firması olduğuna karar verdik. Bizleri kırmadılar, sektörün tüm paydaşlarına dokunan bu hayati konu için, kapsamlı bir sunum yapmak üzere  bugün aramızdalar. Aramiza katılmalarından dolayı teşekkür ediyor, sunumlarini yapmak uzere sözü konunun uzmanlarina bırakıyorum.”dedi


Önen “Sunum sonrasında, soru-cevap bölümümuz icin, sorularınızı chatbox’a yazabilisiniz, Bu bölümü, As başkanım Can Arınel koordine edecek.” Şeklinde açıklamalarda bulundu.


Temizlik ve dezenfeksiyonu aynı anda sağlayabilen, ürünlere sahip olan Diversey’in yöneticileri firmaları hakkında kapasite ve ekonomik bilgileri paylaştıkdan sonra; Diversey'in, koronavirüsle mücadele kapsamında önemli rol oynayan ürünleri tanıtdılar. Üniversite, hastane, aile sağlık merkezleri ve oteller gibi iş ortaklarına dezenfektan bağışında da bulunan Diversey, toplumu korumak ve sağlıklı bir yaşam sağlamak için ülkeye destek olmaya devam edeceklerini belirtdiler. Eğitim konusuna da değinen konuşmacılar, Turizme açılabilmemiz için sanitasyon ve hijyen gibi hertürlü hizmeti verebilebileceklerini açıkladılar.
Pandemi sonrası turizmde en önemli faktör olacağı otellere ve diğer hizmet sağlayıcılara Sertifikanın şart koşulu, seyahat edenlerin hijyen standartlarını sağlamalarına yardımcı olacağı gibi, alınan eğitimle daha kolay ve güvenilir bir dizi tedbirin sağlanacağı muhakkak.   
Uluslararası sınırlar açıldığında yüksek hijyen standartlarının turizm için bir öncelik olacağı inancıyla, son zamanlarda konukların ve personelin sağlığını korumaya yönelik salgın sonrası temizlik ve sanitasyon protokolleri büyük otel zincirleri ve havayolları tarafından gerçekleştirilmektedir.  

Pandemiyle en kötü etkilenen tüm büyük ekonomik sektörlerden biri olan turizme yeniden açılmamız için Oteller ve Turizm işletmelerine, restoranlara 130 dan fazla kriter içeren sertifikasyon programı geliştiren Turizm Bakanlığın yanı sıra, Turizm örgütlerinden SKAL İstanbul Kulübü gibi yapılan çalışmalar ve gösterdikleri çaba ile artan belirsizlik zemininde, güncel ve güvenilir destinasyonlarımız önem kazanabilecek.


SKAL İstanbul Kulübünün bu yararlı toplantı bilgilerini tüm Otel ve Turizm İşletmeleriyle ve hizmet sağlayıcılarıyla paylaşacaklarını bildirdiler.


yilmazparlar@yahoo.com

2 Mayıs 2020 Cumartesi

Dünya SKAL gününde 28 Nisan 2020 SKAL İstanbul Kulübü,Turizmi Değerlendirdi-Yılmaz Parlar



Fuara Renk Katanlar
SKAL İstanbul Turizmi Değerlendirdi 

100'den fazla ülkede 14.000'den fazla üyesi olan SKAL Kulüpleri, 28 Nisan Dünya SKAL gününün 86.ncı kutlaması kapsamında SKAL İstanbul Kulübü üyeleri, online toplantı gerçekleştirdi.

İstanbul Kulübü üyeleri, COVID-19 pandemi sürecinde dünya çapında kilitlenme ve seyahat kısıtlamaları nedeniyle ağır darbe alan turizm sektörünü değerlendirdi.




28 Nisan 1934’de Paris’te kurulan Seyahat ve Turizm endüstrisinin tüm sektörlerinin profesyonellerini bünyesinde toplayan tek uluslararası organizasyon olan SKAL International’un stanbul kulubün otel, havayolu ve seyahat acentalarını temsilcileri, SKAL İstanbul Kulübü’nün eski başkanları,The Marmara Türkiye Otelleri COO’su Ata Eremoğlu, Emirates Havayolu Türkiye, Bulgaristan ve Romanya Müdürü Bahar Birinci ve Anadol Turizm Pazarlama ve Anlaşmalar Müdürü Patrice Lepkovsk panelde görüş bildirdiler.


SKAL İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe Önen, TUROB Başkanı Müberra Eresin, SKAL Istanbul Yönetim Kurulu üyeleri Can Arınel, Selma Tatar, Mustafa Yalçın, Merve Kadıoğlu Sönmez, Meltem Tepeler ve Seyhan Ayel’in katıldığı toplantıda, Panelde pandemi sürecinde turizm sektöründe yaşananlar ile ilgili önemli bilgileri paylaştılar..

SKAL International Istanbul Başkanı Ayse Önen yaptığı açılış konuşmasında; “Covid-19 salgının etkisini en yoğun hissettirdiği alan  hiç şüphesiz Turizm Endüstrisi. Sektörümüzü sıfır noktasına getiren bu türbülans elbetteki dinecek umudumuzu ve inancımızı yitirmeden , müşterinin tercih ve alışkanlıklarının değişeceğini de göz önünde bulundurararak, bütün enerjimizi yeniyi inşa etmek uzerine odaklanacağız.” dedi.




“Durum 2. Dünya Savaşı sonrasındaki duruma benzetiliyor”

Ekonominin tüm dünyada durduğunu belirten Patrice Lepkovski, “Bu zor günleri yavaş yavaş sonlandırmamız gerekiyor ancak bu iş bittiğinde direkt turizme başlanması gibi bir durum söz konusu olamaz. Her şeyden önce turisti gönderecek ülkelerin sınırlarını da açmaları gerek. Böyle uzun bir travma yaşadıktan sonra insanlar seyahat etmeden önce ekonomik durumlarını düzeltmek isteyeceklerdir. Bu durum birçok insanı işsiz ve gelirsiz bıraktı.” dedi.


Emirates Türkiye Müdürü Bahar Birinci ise, “Şu an dünyanın içinde bulunduğu ekonomik durum, 2. Dünya Savaşı sonrasındaki duruma benzetiliyor. IATA her hafta, hava yollarının son durumu ile ilgili bir rapor yayınlıyor. Geçen haftaki analizinde 2019 ile mukayese edildiğinde 2020’de hava yollarının gelirinin, 310 milyar $ düşeceği söyleniyor. Yurt içi uçuşlar yavaş yavaş geri gelebilir ama uluslararası daha zor olacak. Çünkü uluslararası uçuşlar tamamen iki ülkenin de sınırlarını açıp açmamasına bağlı.” Şeklinde  açıklamalarda bulundu




“Yeni normallerimiz olacak”

IATA verilerine göre dünyada toparlanma sürecinin bir seneyi bulabileceğinin öngörüldüğünü belirten Ata Eremsoy, “Mümkün olduğunca çok sayıda arkadaşımızı işte tutmaya gayret göstereceğiz. Kimseyi işsiz bırakmamak ilk hedefimiz. Bu süreçten sonra artık otelcilikte “yeni normallerimiz” olacak. Yönlendirmeler değişecek, sosyal mesafe uygulanacak, termal kameralar gelecek. Hijyen kurallarında yeni standartlar belirlenecek, bunları uygulamayan oteller tercih edilmeyecek.” Sözleriyle otellere gönderme yaptı.

Yurt dışı pazarlardan gelen verilerin de ışığında yeni dönem için gerekli hijyen sertifikasyon çalışmasının detayları için çok yoğun bir şekilde çalıştıklarını söyleyen TUROB Başkanı Müberra Eresin, “Normalleşmenin ne zaman başlayacağını ve tam anlamıyla normalleşme sürecinin ne kadar zaman alacağını tahmin edebilmek maalesef şu anda mümkün değil. Bu süreci salgının gidişatı ve kontrol altına alınması belirleyecektir. Ancak sektörümüz adına iyimser olmak zorundayız ve tüm çabalarımız iyimser tabloya göre devam ediyor. Haziran ayı ortalarından itibaren normalleşme yolunda ilk adımların geleceğini umut ediyoruz.”  Diyerek umutlu olduğunu vurguladı
Ailece seyahatlerde acentelere ihtiyaç duyulacak

Acenteler ve turizm sektöründeki online platformların durumunu değerlendiren Patrice Lepkovski, insanların değişen satın alma alışkanlıklarına dikkat çekerek, “Ailece seyahat etmek isteyenlerin acentelere daha çok ihtiyaç duyacaklarını hissdiyorum. Bu süreçte insanlar kişiye özel seyahat isteyeceklerdir.” Yeni trend belirledi

Türkiye turizmine baktığımızda en fazla Almanya ve Rusya’dan gelen turistlerin durumu göz önünde tutulduğunda İş yapma zorluğu, belirsizlik ön planda.
Almanya’nın turizm sektörüne darbesi dünya çapındaki seyahatlere karşı uyarısı 14 Haziran'a kadar uzatılması.
Dışişleri Bakanları Almanya'nın salgına karşı mücadelesinin "Kaygısız seyahat önerebileceği" bir aşamada olmadığını söylemişti. Ekonomileri bu yıl rekor düzeyde % 6,3 daralabileceği konusunda uyarmıştı.Tarihinin en kötü resesyonunu yaşayacaklarını bildirdiler.
Turizm AB'nin ekonomik çıktısının % 10'unu oluşturuyor ve 27 üye ülke şimdi hem kendi ülkelerinde hem de ötesinde kamu hareketlerine nasıl devam edileceğine karar vermek zorundalar.
Rus turistlere bakdığımızda; İtalya, Türkiye ve Çin Rusya'nın en popüler üç turistik bölgesi.
Rus Tur Operatörleri Birliği hükümete verdiği açık mektup, Tur satışlarının kısıtlanması ve halihazırda satılan turlar için para iade etme ihtiyacı nedeniyle zarar gören Rusya'daki turizm endüstrisinin istikrarına yönelik içeriyordu.

TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, Rusya’ya ve ülkemizde görev yapan 101 ülkenin büyükelçi ve başkonsolosları ile Dünya Turizm Örgütü (UNWTO), Dünya Ticaret ve Turizm Konseyi (WTTC), Avrupa Tur Operatörleri ve Seyahat Acentaları Birliği (ECTAA) ve diğer yabancı seyahat acentaları birliklerine pandemi süreci ve sonrasına birlik, beraberlik ve temennileri içeren mektup göndermişti.

Birleşmiş Milletlere göre Turizm için zor zamanlar, ancak BM seyahat organizasyonu tatil trafiğinin geri döneceğini tahmin ediyor
BM kurumlarıyla işbirliği yapan Dünya Seyahat Örgütü'nün ( UNWTO ) görüşü Turizm COVID-19 tarafından durma noktasına gelmiş olabilir, ancak küresel GSYİH'nın yüzde 10'unu oluşturan sektör, pandemi ortaya çıktıktan sonra küresel ekonomiyi yeniden ayağa kaldırmaya yardımcı olacak benzersiz bir konumda bulunuyor. Sürdürülebilir ekonomik büyüme alanlarında kaydedilen ilerlemeler geri alınabilir.”

UNWTO turizm endüstrisi ve sektörün daha geniş toparlanma planlarına ve eylemlerine dahil edilmesi için finansal ve politik destek çağrısında bulunuyor.

yilmazparlar@yahoo.com

29 Ocak 2020 Çarşamba

SKAL- Konak Hotel Hamsili Pilav-Yılmaz parlar

Markalaşan Hamsi

Kültürel miras ve kentlerin kimliği, turizmde önemli rol oynar. Özelliklede, turizm endüstrisi ülkenin kilit bir döviz kazancıdır. Gastronomi spesiyalleri turizmin ayrılmaz bir parçasıdır.

Dünyanın en önemli gastronomi merkezlerinden biri olma hedefinde olan Türkiye’nin, lezzetlerini Türk mutfağını ön plana çıkarmak turizm aktörlerin toplumsal sorumluğudur. 
Konak Hotel üç tarafı deniz olan Türkiye’nin zengin balık çeşitlerinden hem hamsiyi hemde Türk mutfağında çok çeşidi olan pilavını  “Hamsili Pilav” ile markalaştırdı.

Harbiye’de Konak Otel’in sahipleri Savaş Gürsel-Dilek Gürsel ev sahipliğinde, Başkanlığını Ata Eremsoy’un yaptığı, SKAL International İstanbul Kulübü, geleneksel aylık toplantısını yine geleneksel hale gelen “Hamsili Pilav” gecesi olarak 28 Ocak 2020 Salı akşamı gerçekleştirdi. 


Ünlü şeflerin İnovasyon niteliğindeki “Hamsili pilav” özel değişiklik taşırken lezzeti tüm dünya damak tadına da uygun. Dolayısıyle Global lezzetiyle gastronomimizin bir halkası. 


Gastronomi turizm, istihdamın sağlanmasına yardımcı olur ve Gastronomi turizm endüstri ülke çapındaki işyerleri için önemlidir. Tanıtım, geliştirme ve yeterlilik arzeden çevresel ve sosyal değerleri de koruyan çerçeve içinde turizm endüstrisinin kârlı bir şekilde gelişmesine katkı sağlar. 


Turizm endüstrisinin sürdürülebilir kalkınması, hem sosyal, çevresel hem de ekonomik yönleri dikkate alan bir kalkınmanın temelidir.





Geleneksel aylık toplantıya Geçmiş dönem Uluslararası SKAL Dernekleri Türkiye Federasyon Başkanı Faik Alsaç, SKAL İstanbul kulübü Başkanı Ata Eremsoy, SKAL İstanbul Kulübü As Başkan Ayşe Önen, yönetim kurul üyeleri, Yusuf Can Arınel, Selma Tatar, SKAL İstanbul Kulübü geçen dönem Başkanları Fatma Bahar Birinci, Sadettin Bülbül, TÜROB Başkanı Müberra Eresin, Geçen dönem TÜROB Başkanı Timur Bayındır, SKAL İstanbul Kulübü üyeleri katıldılar.   


SKAL İstanbul kulübü Başkanı Ata Eremsoy yaptığı kısa konuşmasında Başkanlık sürecinin son toplantısını yaptığının altını çizerek, Başkanlık hizmet zincir halkasına yeni Başkanın Şubat toplantısında ekleneceğini belirtdi.


Başkan Ata Eremsoy, Yapılan SKAL toplantıların turizm dostlarını bir araya getiren platformu oluşturduğunu turizm gelişmesine fayda sağlıyan bu tür ortamların olduğunu vurguladı.





Gerçekdende; Seyahat ve turizm endüstrisinin tüm kollarını birleştiren, küresel turizmi, profesyonel iş dünyası ve dostluğu teşvik eden, dünya çapında turizm liderlerinin kuruluşu olan tek uluslararası grup SKAL, üyelerin, endüstrinin yöneticilerin ortak ilgi alanlarını tartışmak ve takip etmek için yerel, ulusal, bölgesel ve uluslararası düzeylerde toplanma platformunu oluşturur. 


Turizm uzun yıllardır önemli bir sektör öncelikli bir alan olmuştur. Turizm endüstrisi ülke genelinde büyümeye ve değer yaratmaya katkıda bulunmaktadır. 

Sivil toplum kuruluşlarının (STK) sürdürülebilir turizm için, özellikle de SKAL hareketinin önemi büyükdür. STK'lar, bir toplumun katılımını ve bağlılığını dikkate alarak turizmin sürdürülebilir bir şekilde geliştirilmesinde rol oynarlar. 




STK'lar turizm yönetimi ve kalkınmasında hayati bir rol oynamaktadır. SKAL uluslar arası turizm gelişimi için güvenilir bir kaynak olduğunu kanıtlayan birkaç STK'dan biridir. 


Çevre bilinci programları yürüterek ve özel sektör, topluluklar ve hükümet arasında irtibat rolü oynayarak SKAL, sektörde uygulanacak standartları geliştirir ve belirler. Diğer önemli roller arasında medya temsilcileri, turizm paydaşları, turizm endüstrisinin gelişmesinde akademisyenler ve düzenleyiciler. SKAL ve STK'ların genel olarak katılımı turizm endüstrisi için faydalıdır.


SKAL İstanbul kulübü Başkanı Ata Eremsoy, Yönetim Kurul üyelerini yanına alarak geleneksel SKAL toast ritueli sözleri Asbaşkan Ayşe Önen önderliğnde söylenerek uygulandı. Eremsoy, Konak Hotel Yönetim Kurul Başkanı ve SKAL eski dönem Başkanlarından Savaş Gürsel’e SKAL İstanbul kulübün geleneksel aylık toplantısına katkılardan dolayı teşekkür plaketini takdim etdi.


Ünlü ödüllü şeflerin hazırladığı Hamsili pilav Konak Otel Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Gürsel eşi Dilek Gürsel ve kızı Selin Gürsel tarafından SKAL üyelerine servis edildi. 





Toplantı sürecinde Kovboy-Kızılderilerin showların sergilendiği Sioux-City kasabası kuracak  Er-tur sahibi Erkan Erdem’ın Moda Deniz Kulübü Başkan adayı olmasından dolayı Kruvaziyer Turizmi Duayeni, SKAL İstanbul Kulübü geçen dönem Başkanlarından, Yüzme İhtisas Kulubü eski yöneticilerinden Sadettin Bülbül ve Geçen dönem 
Uluslararası SKAL Dernekleri Türkiye Federasyon Başkanı Faik Alsaç’ın turizm konusunda yardım edeceklerine tanık oluyoruz. Moda Deniz Kulübü Derneğinin toplumsal sorumluğu olarak Moda’yı Turizm Destinasyonu yapacağı konusunda projeleri olduğunu söyleyen   Erkan Erdem başlangıçda nostaljik tramvayın geçtiği yol boyunca turizmi geliştireceğini söylüyor.


Yaptığımız sohbetde Erdem “Değer yaratma sadece birkaç turistik yer etrafında değil, aynı zamanda her yerine yayılmalıdır. Böylece Moda’da değer yaratmaya, istihdama ve gelişmeye Moda Deniz Kulubü katkıda bulunacak. Daha fazla zaman geçirmek isteyen bireysel yerli yabancı turistlerin hedefi olacak. Bireysel turistler, daha fazlasını deneyimliyorlar ve büyük gruplarda seyahat edenlerden daha fazla para harcıyorlar. Bölgelerin tanıtımı her bölgenin ihtiyaçlarına göre uyarlanmıştır. Sürdürülebilir destinasyonların etiketi yerel olarak turizme katkıda bulunmaktadır” Şeklinde açıklıyor.


Gastronomi konusuna tekrar dönecek olursak, Gastronomi alanında yaratıcı şehirler ağında, Türkiye’de pek çok şehir, dünyanın en önemli gastronomi merkezlerinden biri olma yolunda ilerliyor. Avrupa ve Asyaya açılan pencere olan Türkiye, gastronomisini dünyaya tanıtmak global vizyonumuzu dinamik tutabilmek adına zengin kültürel tarihi, doğal ve mimari güzelliklerinin yanı sıra Anadolu’ya özgü misafirperverliğinin ve   Türk mutfağının şehrin ve gastronomi zenginliklerini ulusal ve uluslararası arenada sergilemeye devam etmek sorumluğumuz olmalı.





Gastronomi, turizm sektörüne ivme kazandıran önemli global trendlerden biri durumunda. Dünya çapında değerli kültürel varlıklardan biri olan Türk  mutfağı ve gastronomisini dünyaya açmak, Hotellerimize büyük görev düşüyor.


Hotellerde uygulanan Dünya mutfağından seçkilere Türk mutfağından bir lezzeti ön plana çıkararak, Türk gastronomisinin global alanda tanınanlara eklenmesi turizm sorumluluğunu taşır.Yabancı spasiyelleri uyguladığımızda, markalara ve başka ülkelere bağımlı oluyoruz. Miras aldığımızı miras olarak bırakmamız için memleketin değerlerine sahip çıkmalıyız.


Türk lezzetinin korunmasına titizlik göstererek, yerel lezzet kimliği korumak İthal bağımlılığını yok etmek, toplumsal alanda sorumluluk olarak karşımızas çıkıyor. 

Bu konuda örgütlenmek şartdır. Örgütlenmenin faydası, markanın yaratılmasında önemli payı vardır.

yilmazparlar@yahoo.com


18 Eylül 2019 Çarşamba

Gaziantep Dünyanın Aağız Tadıdır-Yılmaz Parlar

 

  • Siyaset Ekonomi Turizm Bilişim Moda Sinema 
  • Otomotiv Sağlık Emlak Güncel Kültür & Sanat

  • Gaziantep Dünyanın Ağız Tadıdır


    Gaziantep Valiliği Koordinasyonunda, GAGEV bünyesinde, Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde 12-15 Eylül 2019 tarihleri arasında düzenlenen Gastronomi Festivali açılış konuşmasında “Gaziantep hem tatlısıyla hem acısıyla, tüm dünyanın ağız tadıdır.” dedi





    Festival Hasat açılışın ardından kortej yürüyüşüyle devam etdi. Dünya’nın birçok yerinden ve UNESCO Şehirlerinden Ünlü ve Yıldızlı Şeflerin, Gurme ve Yemek Yazarlarının, Sektör Profesyonellerinde katıldığı kortejde bando eşiliğinde çok çeşitli kukla, jonglör, illüzyon, cambaz vs, halk dansları gösterileri, yer aldı. 





    Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Vali Davut Gül, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, milletvekilleri ve vatandaşların katıldığı kortej farkındalık yaratan çok renkli bir etkinlik oldu.

    Kortej sonrası, Gaziantep'in, dünyanın en önemli gastronomi merkezlerinden biri olması hedefi ile gerçekleştirilen Uluslararası Gaziantep Gastronomi Festivali “Festival parkında” açılış konuşmalarıyla devam etdi.

    Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Festival Parkı'nda düzenlenen açılış konuşmasında, Gaziantep'in bir medeniyet şehri olarak binlerce yıllık kültürüyle, turizmiyle ve tarihiyle insanlığa çok büyük miraslar bıraktığını söyledi.






    Bakan Gül, "Gaziantep her alanda olduğu gibi gastronomi alanında da dünyanın damak tadına dokunarak lezzet öncülüğünü gerçekleştirmiştir. Gaziantep, Mezopotamya'da tüm kültürlerin ve medeniyetlerin birçok özelliğini barındırmış ve korumuştur. Bugün dünyanın birçok yerinde Gaziantep, ülkemizi en güzel şekilde tanıtmaktadır. Sanayisiyle, istihdamıyla ve yine gastronomi alanında da Gaziantep, Türkiye'nin marka değerini artıran örnek bir şehirdir. Hem tatlısıyla hem acısıyla Gaziantep tüm dünyanın ağız tadıdır. Tıpkı hayat gibi acı da var, tatlı da var. Ama biz Türk'ü, Kürd'ü ve Alevi'siyle acıyı da yerken, tatlı da yerken soframızdan lezzet alırız. Bizim soframız işte böyle bir sofradır. Birlik, kardeşlik iyi olursa yediğimiz lezzetler daha da güzelleşir. Umut ediyorum ki insanlık farklılıkları zenginlik olarak görerek bir arada daha güçlü bir şekilde yaşar."ifadelerinde bulundu.


    Gaziantep Valisi Davut Gül, Gaziantep sanayisinin önemli bir kısmının gıdaya dayalı olduğunu ve bu festival sayesinde kentteki üretimlerin marka değerinin artırılacağını bildirdi.





    Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep'in insanının mert, sofrasının ise cömert olan şehir olduğunu sğyledi. Başkan Şahin  "Bizim soframız gönül sofrasıdır. Gönlü zenginlerin sofrasıdır. Bizim soframız Halil İbrahim sofrasıdır. Bizim soframızda toprağın bereketi vardır." Dedi.  





    Sponsorlardan TÜRSAB Yönetim kurul Başkanı Firuz Bağlıkaya, gastronomi turizmine olan desteğinin devam edeceğini, festivalin ülkemiz açısından çok değerli bir organizasyon olduğunu açıkladı.






    TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya, “Gaziantep’i özel kılan mutfak kültürü, sahip olduğu tarihi birikimden süzülerek geliyor. Yüzlerce eşsiz lezzetin dışında sahip olduğu 17 coğrafi işaretli ürün ile Gaziantep mutfağı, çok büyük bir öneme sahip. Bu özellikleriyle de UNESCO’nun Yaratıcı Şehirler Ağı’na dahil olan Gaziantep, ülkemize çok büyük bir gurur yaşattı. Bu başarıların devamı için Gaziantep şehrinin tanıtım faaliyetlerinin aksatılmadan sürdürülmesi gerekiyor. Doğu Akdeniz Lezzet Turu kapsamında bizler de ilk tanıtım gezimizi gerçekleştirdik. Festivale destek vermekten onur duyuyoruz. TÜRSAB olarak gastronomi turizmi, en önem verdiğimiz konuların başında geliyor”  şeklinde gastronomi festivalin önemini vurguladı. 


    Konuşmalar sonrası konserlerle festival devam etdi


    yilmazparlar@yahoo.com


    28 Temmuz 2019 Pazar

    Gastronomi Turizm Derneği-Gastronomi Köyü projesi-Yılmaz Parlar

    POSTA KUTUSUPosta Kutusu

    Gastroköy Proje Misyonu

    Anadolu mutfağını dünyaya tanıtmak hedefli Gastronomi Turizm Derneği'nin hayata geçirdiği, Türkiye Gastronomi Köyü projesi Sarıyer Bahçeköy 'deki Life Park 'da düzenlenen yoğun katılımlı basın toplantısıyla tanıtımı yapıldı.





    Proje, turizm gelişimini teşvik etmek, yerel üreticilerin korunması ve sürdürülmesinde yerel pazarların kullanılabilmesini, yerel kimliği korumak, korurkende, yaratabilecek ve sürdürebilecek koşullar için anlayışı geliştirmek amaçlı.


    Lokalize, geleneksel gıda üretimi ve bu üretimin kalkınmayı destekleyen farklı çalışmalar sayesinde, bölgesel ölçekte gastronomi odaklı mevcut gastronominin üretken potansiyellerini artırmak.


    Proje, yerel küçük ölçekli tarımsal girişimciler, kırsal ekonomilerin, kültürlerin ve

    ekosistemlerin, yerel gastronomi gelişimi kırsal miras değerlerinin korunmasına yardımcı olabilecek nitelikde. 



    Girişimcilik kültürü, yerel olarak üretilen yiyecekleri katma değerli bir turizm deneyimi olarak gelişmesine fayda sağlıyacak.

    Kırsal alanlarda sürdürülebilir peyzaj yönetimi, toprağı tedavi etmek için imkanların yaratılmasını, tarihsel, kültürel ve sosyal bağlamlarına göre sunulan ve sınırlarını keşfetmek için eşsiz bir fırsat.



    Basın Toplantısına İstanbul Vali Yardımcısı İsmail Gültekin, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, Ekonomi gazeteciler Derneği (EGD) ve Yeni Arayışlar Platformu Derneği Yönetim Kurul Başkanı Celel Toprak, Gastronomi turizmi Derneği Başkanı Gürkan Boztepe, İstanbul Rehberler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Sedat Bornovalı, Çok çeşitli organizasyonlar düzenleyen Başarılı iş kadını Banu Noyan, Dernek yönetim kurul ve üyeleri katıldılar.

    Gastronomi turizmi Derneği Başkanı Gürkan Boztepe toplantının moderatörlüğünü üstlenirken yaptığı konuşmasında “ Gastronomi Turizmi sözcüğünü ilk defa biz kullandık, bunu hatırlatalım herkes bu kelimeden pirim yapmaya çalışabilir. Adres burası, bu gerçekleri kimse unutmasın, Kimse sahip çıkmasın, Kimse şow yapmasın, herkes işini iyi yapsın. Restorancı iyi hizmet versin. Bizde konuk getirelim. Bu tarz yerlerde ağırlıyalım.  Orman Bakanlığı Life park, TÜRSAB, Turizm Bakanlığı ile entegrasyonlu ve hummalı bir çalışma içerisindeyiz. Gastronomi Köyü'nün amacı İstanbul'a gelen turistin tek bir noktadan yerel lezzetleri otantik gösterileriyle beraber tadımlama, deneyimleme imkanına sahip olması.” dedi



    Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya özetle, "Deniz, kum, güneşin dışında yoğun bir trafik maalesef alamıyoruz. Kültür turlarıyla ilgili hafif hafif artan bir sayıya yaklaştık. Belli ki birkaç sene içinde istediğimiz seviyelere gelecek. Ülkedeki huzur ve güvenle doğru orantılı olarak onlar da artıyor. Ülkemizin seyahat edilmesinin riskli bulunan bölgelerinde de yavaş yavaş seyahatler öncelikle iç turizmde başladı. Yavaş yavaş dış turizme de yansıyor." Açıklamalarda bulundu.

    Turizm çeşitliliği hakkında Bağlıkaya, "Turizm çeşitliliğimiz eksik. Bu, sezonu 12 aya yaymamızda ve kişi başı gelirin artırılmasında çok önemli bir unsur bu. Bundan yoksun olduğumuz zaman işte ortalama turist harcamalarımız 700 dolar civarında kalıyor." dedi.
    Bağlıkaya, gelir düzeyi yüksek turiste ulaşabilmek için alt turizm dallarında da güç kazanmak gerektiğini söyleyerek "Spor turizmi, golf turizmi, sağlık turizmi, gençlik turizmi, yayla turizmi ve en önemlilerinden biride gastronomi turizmi. Gastronomi alanında gerçekten dünyayla rekabet edebilecek durumdayız. Rekabet derken ille birini yenmekten bahsetmiyorum. Çeşitlilik. Brezilya'ya gittiğinizde Brezilya mutfağını denemek istiyorsanız o tatları, Türkiye'ye geldiğinizde Türk mutfağını, İtalya'da İtalyan mutfağını denemek istersiniz. Dolayısıyla burada biz de en az onlar kadar yerimizi almalıyız.”dedi 




     İstanbul Vali Yardımcısı İsmail Gültekin “İstanbul'un turizm konusunda nicelik olarak geldiği noktadan memnunuz. Nitelik konusunda daha gidilecek çok mesafe var. İstanbul geçen yıl 13 milyon 400 bin turistle Türkiye'de en fazla turist kabul eden şehir haline geldi. İstanbul için bu yeterlimi o ayrı bir tartışma konusu ama geldiğimiz nokta, bizim Antalya'nın da önünde en fazla turist kabul eden şehir olduğumuz gerçeği. En fazla Alman turistlerimiz teşrif etti, Sonra İranlı turistler ve 170'in üzerinde ülkeden turist kabul eden bir tablo var. Geçen yıl nicelik olarak evet ama birkaç başlıkta istediğimiz hedefe ulaşamadık." İfadelerini kullandı.



    Gültekin, “Cruise turizminde umut verici gelişmeler yaşanıyor. Bu yıl 24 cruise gemisi İstanbul'a gelecek. Önümüzdeki yıl Galataport bitmiş olacak ve gelen cruise'leri kabul etmeye başlayacak. Şu an bana gelen bilgiye göre, Galataport 50'nin üzerinde cruise bağlantısını sağlamış durumda. Bizim hedefimiz binli sayılar." Diyerek yapacak çok işleri olduğunu söyledi. 

    Ekonomi gazeteciler Deneği EGD ve Celal Toprak “Burasının bir ticari tarafı olacak, sürdürebilir olması ayakda kalması için ticari tarafı olacak, ama aynı zamanda sosyal sorumluluk projesi. Anadolu’da bir türlü yapamadığımız gastronomi turizmini bu mekan sayesinde, aktiviteler bileşimi sayesinde sağlamış olacağız Ben Ordu’nun otlarıyla hangi yemeklerin yapıldığını anlatmaya çalışıyorum. Burada 15-20 milyon insana bir hafta içinde anlatma imkanına sahip olacağız. Böyle bir imkan sağlıyacaklar. Anadolu’ya ve Anadolu’yu geliştirmek isteyenlere, gastronomi turizmi geliştirmek isteyenlere,imkan sağlıyacaklar. Buradan Anadolu yolculuklarıda başlatırız. Çeşitli kentlere, gastronomi deneyimleri yaşamak için yola çıkabiliriz. Böyle bir misyon üstlenecek burası. Her şeyimiz var. Ancak birlikde çalışma, birlikde hareket etme kültürümüz yok..” Dedi.




    Boztepe emeği geçenlere dernek plaketini takdim etdi.

    İş kadını Banu Noyan ile yaptığımız söyleşide çok orijinal etkinliklerle renk katarak destek sağlıyabileceklerini, gelenlerin unutamıyacağı heryerde anlatabileceği etkinliklerle gastromi turizmini bütünleştirerek zenginlik sağlıyacağını söyledi.

    Gastronomi iyi yiyecek ve içecek sunulandan çok daha fazlasıdır. Gastronomi, gıda maddelerinin üretimi, bunları üretmek için kullanılan araçlar, gıdaların işlenmesi, depolama ve taşıma işlemleri ile ilgilidir. Yemeğin hazırlanması kimyası, sindirimi ve insan vücudu üzerindeki psikolojik etkisi ile ilgilidir. Aynı zamanda seçimler, yemek, gelenekler, gelenekler etrafında tercihler alışkanlıkları ile de ilgilidir.


    Gastronomiye inanan insanlar, yeni lezzetlerin ve aromaların tadını çıkartarak ve yerel tarihi ve kültürü tanıyarak seyahat deneyimini geliştirir.

    yilmazparlar@yahoo.com