23 Eylül 2022 Cuma

Özgürlüğün olmadığı yerde vatan da yoktur-Yılmaz Parlar

 

  • Siyaset Ekonomi Turizm Bilişim Moda Sinema 
  • Otomotiv Sağlık Emlak Güncel Kültür & Sanat


  •  Buruk Ancak Onurla Kutlanan Bağımsızlık Günü

    Ukrayna Bağımsızlık Günü 

    Özgürlüğün olmadığı yerde vatan da yoktur

    Tüm dünyada fiyatı olmayan Anavatanı için savaşan, uygar bir insanın ilk erdemi olan vatan sevgisi, ruhlarında uyum ve özgürlük sevgisi hüküm süren Ukraynalılar, Bağımsızlık Günü'nü kutlama konusunda büyük bir coşku dile getirdiler. Cesaretleri ve özgürlüğe bağlılıklarıyla Dünyaya ilham verdiler…



    Ukrayna İstanbul Başkonsolosluğu 24 Ağustos Ukrayna Bağımsızlık Günü kapsamında 21 Eylül 2022 Çarşamba günü Yenibosna Pulman Hotelde bir resepsiyon verdi.

    Ukrayna İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskyi Eşi Ludmila Nedilskyi konukları karşıladılar. Etkinliğe Başda Ekümenik Patrik I. Bartholomeos, İstanbul yabancı Konsoloslar ve temsilcileri, iş,siyaset dünyası önemli isimleri olmak üzere Ukrayna vatadaşları katıldılar.



    Şehitlere saygı duruşu ve iki ülkenin Milli marşları çalınması sonrası Igor Pasynchuk’un sunuculuğu üstlendiği program başladı. Kısa bir gece tanıtım konuşmasında sonra Igor Pasynchuk açılış konuşması için Başkonsolos Roman Nedilskyi’yi davet etdi.

    Başkonsolos Roman Nedilskyi “Bu mesajımız dünyaya bir mesajdır; Yüce Ukrayna’dan başları dimdik tutan Ukrayna’lıların mesajıdır.” Dediği için konuşma metnini tam veriyoruz.



    Başkonsolos Roman Nedilskyi “Nerede olursak olalım, nerede yaşarsak yaşayalım, Ukraynalı olduğumuzdan ve ülkemizi canımız pahasına savunmaya hazır olduğumuzdan sonsuz gurur duyuyoruz.


    Bazıları, bu yılın Şubat ayında, Ukrayna'nın 72 saat, 48 veya belki de 24 saat içinde düşeceğini düşünüyordu. Hayır... Düşmanın gözlerine bakmaktan korkmadık.



    Boyun eğmeyen Ukrayna halkı, bu adaletsiz, kanlı, terör savaşını zaten kazandı. Tüm dünya Ukrayna'yı, bizim cesaretimizi ve kahramanlarımızı tanıdı. Gelişen ülkemizde özgürce bağımsızca yaşamak arzumuz ve hakkımızda hiçbir şüphe yoktur. 


    Ukrayna kendini bağımsız bir devlet olarak dünyaya tanıttı; Ukrayna markası özgürlük için mücadelenin sembolü haline geldi.


    Topraklarımızı çok yakında işgalcilerden temizleyeceğimize ve hiç kimsenin bir daha aklında bile olsa Ukrayna'nın iradesine ve özgürlüğüne tecavüz edemeyeceğine izin vermeyeceğimize inanıyoruz. 

    Ukrayna'nın geçici olarak işgal edilen Kırım'ımıza, Kherson'a, Donbass'a tüm bölgelerimize çok yakında Ukrayna devlet bayrağını dikeceğiz. 


    Buça ve Irpin, Izyum ve Mariupol’daki kurbanlar, Ukrayna’lıların durdrulamayacağı, aksi takdirde bizi yok edeceklerinin apaçık bir göstergesidir. 


    Düşmanımız, Ukrayna halkının soykırımını gerçekleştirmeyi hedefleyip terör ve kanlı yöntemlerle sadece insancıl hukuku ihlal etmekle kalmıyor, aynı zamanda insanlık dışı ve insanlık kavramının ötesindedir. İşkencelere maruz kalan siviller, öldürülen çocuklar, yok edilen kritik altyapımız, bütün bunlar sadece savaş hareketlrinin sonuçları değil, bunlar Ukrayna’yı ve Ukrayna’ya ait her şeyin bilerek bitirmesidir. 



    Bu nedenle, Zafer tek seçeneğimizdir; düşmana karşı bir zafer, iyi ile kötü arasındaki mücadelede karanlığa karşı aydınlığın zaferidir. 


    Türkiye’nin Cumhurbaşkanına, Hükümetine, Meclisine, tüm Yüce Türk Milletine, belediyelerin yetkililerine ve Ukrayna toplumuna desteklerinden dolayı teşekkür etmek istiyorum. 


    Ekümenik Patrikhane'nin ve Ekümenik Patrik Bartholomew Hazretleri'nin desteği bizim için çok önemlidir. "Sizinle birlikteyiz, sizin için dua ediyorum" - Ekümenik Patrik Hazretleri'nin bu sözleri savaşın ilk günlerinden Zaferimize kadar yüreklerimize kazınmıştır! 


    Sayın meslektaşlarım, İstanbul'da görevli Başkonsoloslarım, dostlarım! Savaşın ilk günlerinde ülkemi, beni ve meslektaşlarımı desteklediniz. Karadeniz Ekonomik İş Birliği Örgütü (KEİ) Genel Sekreteri Büyükelçi Sayın L. Comanescu'ya ve bu uluslararası örgütün Sekreteryasına yapıcı işbirliği için teşekkür ederim.


    Destekleriniz için herkese teşekkür ederim! Gelecekte de Ukrayna'yı desteklemeye devam etmenizi çağırıyorum. Sizlerden en çok beklediğimiz budur! 


    Ukrayna bugüne kadar topraklarının 3.000 km'den fazlasını kurtardı, karşı saldırı başarıyla devam ediyor. Ukrayna Silahlı Kuvvetleri ve Ukrayna halkı, dünyaya kahramanlık destanı, profesyonellik, demokratik değerlere ve özgürlüğe bağımlılığı göstermektedir. 



    Ancak bugün itibariyle, nihai zaferimiz için, ortak zaferimiz için sürekli desteğinize ihtiyacımız var. Çünkü Ukrayna'daki savaş, dünya düzenine ve küresel güvenlik sistemine büyük bir tehdit oluşturmaktadır. İşgalcilere gerekli yanıtı birlikte vermeliyiz ve veriyoruz; çünkü insanlık, dökülen her damla kanın, kaybedilen her yaşamın değerini biliyor. Ukrayna'nın zaferinden sonra, dünya güvenliğini sağlamak ve trajedinin tekrarlanmasını engellemek için tüm hataları dikkate alarak uluslararası mekanizmalar üzerinde çalışmaya devam etmeliyiz. Çocuklarımız savaşların trajedilerine tanık olmayı hak etmiyor. Onlar uğuruna bunu değiştirmeliyiz. 


    Ukrayna'nın zaferine inanıyoruz! Direniyoruz ve düzeni koruyoruz!

    Yaşasın Ukrayna – Slava Ukraini!” sözleri sonrası yardım amaçlı piyano ve keman konser dinletisinin ardından Geleneksel Bağımsızlık kutlama Pastası Başkonsolos Roman Nedilskyi Eşi Ludmila Nedilskyi tarafından kesildi.


    Resepsiyondaki foto sergileri ilgiyle izlendi. Genelde bayan askerlerin çoğunluğu olan Ukrayna ordusu aslında zarifliği, barışı temsil eden resim ilgimizi çekdi. Konukları görüntüledik.

    Nadya Yaşenko bize Yenibosna Pulman Hotel sahibi eski İSTTA İstanbul Turizm Derneği Başkanı, Yönetim Kurul üyesi Bülent Saruhan Saraylı’yı Savaş dolayısıyla aileleriyle Türkiye’ye sığınan 500 kişiyi 6 ay boyunca Konaklandırdığı Günde üç öğün yemek yedirdiğini ve bazı Hastane gibi masrafları karşıladığını söylediğinde inanılmaz takdir ve saygımız kazandırdı. F/B Manager Okan Gül’ü yanımıza çağırdı. Okan Gül bize insanlık gereği ellerinden geleni yaptıklarını mütevazi bir şekilde dile getirdi.


    Ülke 1991 yılında bağımsızlığını kazanmış olsa da, Rusya ülkeye saldırmaya devam ettiği için hala tam bağımsız değil. Rusya, Ukrayna demokrasisini baltalamak için elinden geleni yapıyor. Ancak Ukrayna vatandaşları, güçlerini yeniden kazanmak için çeşitli risklere rağmen. ”Özgürlüğün olmadığı yerde vatan da yoktur” diyerek kahramanlar yaratıyor.



    Ukrayna Bağımsızlık Günü Tarihi


    Sovyetler Birliği 1990'larda dağıldı ve 16 Temmuz 1990'da Ukrayna hükümeti devlet egemenliğini ilan etti. Bir yıl sonra, 16 Temmuz Ukrayna Bağımsızlık Günü olarak onurlandırıldı. Ağustos 1991'de Sovyetler Birliği'nde komünist yönetimi yeniden kurmak için bir darbe oldu, ancak başarısız oldu. Darbe girişimi sonucunda Sovyet hükümetine dönüş korkuları arttı ve halk milletvekilleri Ukrayna bayrağını Verkhovna Rada'nın oturum salonuna getirdiler. 24 Ağustos'ta Ukrayna parlamentosu Ukrayna Bağımsızlık Yasasını kabul etti ve Verkhovna Rada'nın binasında sarı ve mavi bir bayrak belirdi.

    Ukrayna bayrağının derin bir tarihi geleneği vardır. 20. yüzyılda, 1917 ve 1920 yılları arasında Ukrayna Halk Cumhuriyeti'nin ulusal bayrağı haline geldi, ancak Sovyet rejimi altında yasaklandı ve bağımsızlık hareketinin bir sembolü haline geldi. Deklarasyonun koşulu, 1 Aralık 1991'de ulusal bir referandumun yapılması gerektiğiydi ve Ukrayna'nın doğu ve batı olarak ikiye ayrılabileceğine dair korkular vardı. Seçmenlerin %80'inden fazlası bağımsızlık lehinde oy kullanırken, %92'si evet oyu kullandı. Haziran 1992'de parlamento yasama değişikliği için oy kullandı ve 16 Temmuz'un yerini Ukrayna'nın Bağımsızlık Günü olarak 24 Ağustos aldı


     Kaderi zor ülke olan Ukrayna’nın Bağımsızlık Günü kutlu olsun diyoruz.

    yilmazparlar@yahoo.com

    22 Ağustos 2022 Pazartesi

    Diplomatlar Birliği, Türki Cumhuriyetler Projesi-Yılmaz Parlar

     

  • Siyaset Ekonomi Turizm Bilişim Moda Sinema 
  • Otomotiv Sağlık Emlak Güncel Kültür & Sanat


  •  Türki Projesi Neden Mükemmel 

    Diplomatlar Birliği, Türki Cumhuriyetler Projesi

    1.nci Karar Toplantısını yapan, BDU- Uluslararsı İş insanları ve Diplomatlar Birliği, Türki Cumhuriyetler Projesi, topraklarında yaşayan, taşında toprağında hatıraları olan cedlerimizin ülkeleri ile olan ilgili proje tüm projelerin özetinide kapsıyor.

    Türki Projesi Neden Önemli 



    Siyasetin engel olduğu idealist ilişkilerinin realist ilişkilere dönüşerek zayıflayan taraflarını, ancak kar amacı gütmeyen dernek kuruluşların, gönülden istekli fedakar vefalı üyelerin üstün çalışmalarıyla ivme kazandırabilir.

    Küreselleşme hareketinin etkisi altında gerçekleşen, ekonomi başta olmak üzere hayatın ve kültürün yeniden biçimlenmesi, modernleşme sürecinin bir ev­resi olarak dünya düzeninin ortaya çıkması­na paralellikle Türkiye ve Türki Cumhuriyetlerindeki ilişkiler, İletişim ve ulaşım teknolojilerinin de hızla artmasıyla birlikde başlamış olmuşdu. 



    Türkiye’nin; ortak dil, tarih ve kültürel bağlarının bulunduğu bu ülkelerle ilişkileri ve işbirliği birçok alanda ortak yarar temelinde hızla gelişmişti.

    Türkiye bu ülkeleri ilk tanıyan ve büyükelçilik açan ülke olmuşdu. Türkiye, Türk Cumhuriyetleri ile çok taraflı iş birliği içine girerken, ilişkilerinin idealist temelli milliyetçi bir yaklaşımla yeniden şekillendirmişdi. 

    Bilim, kültür, sa­nat, hukuk, siyaset ve iktisadi alanlarda dünyadaki bütün ülkelerin birbirine daha çok ba­ğımlı hale gelmeleri sonucu küreselleşen bir dünyada tek başına rekabet edebilmenin güçlüğünü anlayan Türkiye ve Türki Cumhuriyetleri, diğer ülkeler gibi bir takım iş birliği içine girdiler…Türk Konseyi (Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbir­liği Konseyi) TÜRKSOY, TİKA, TÜRK-PA, Türk Aka­demisi,. Büyük Öğrenci Değişimi, vs. gibi.



     Kazakistan’ın AGİT zirvesine ev sahipliğine, Azerbaycan’ın BM Güvenlik Kon­seyi geçici üyeliğini üstlenmesine, Türkmenis­tan’ın daimi tarafsızlık statüsünün kabul gör­mesinde, Türkiye destek sağlamışdı.

    Gerek,Kazakistan öncülüğünde güvenlik tesisi yolunda bir örgüt olan, Türk­menistan dışındaki bütün cumhuriyetlerin ka­tıldığı, CICA. Gerekse Türkiye’nin öncülüğünde oluşturu­lan ve bütün Türk cumhuriyetlerin üye olduğu ECO (Economic Cooperation Organi­zation) bu ilişkilerin devamıdır.

    Ancak ilişkiler, Dış siyasi etkenlerle engellemelerle arzulanan seviyeye çıkamadı ve stratejik bir derinlik kazanamadı. Tüm zirvelerde dile getirilmesine rağmen “Türk Ortak Pazarı” gibi kurumsal bir yapıya dönüşemedi.

    Elit üyeleriyle ve yeni katılım dinamikleri ile geniş bir alanda Türki ülkelerle sıcak dostluk ilişkilerle her konuda adımlar atmaya hazırlıklı, BDU 1.nci  Karar Toplantısını Ortak Yaşam Vakfı mekanında gerçekleştirdi.

    Başkanlığını Musa karademir’in yaptığı BDU Diplomatlar Birliği Karar Toplantısı son derece hiperaktif geçti. Başkan Musa karademir Genel bilgilendirme konuşmasıyla açılış yaptı.   Genel sekreter Aslı Gültekin sunu gerçekleştirdi. Yönetim kurul üyesi Güney Ferhat Batı, bazı projelerin açıklamalarında bulundu.  

    Başkan Musa Karademir “ Diplomatlar Birliği vizyonu neden üstlendim? Neden başlangıç noktasıyla arkadaşlarla ya ben böyle bir konuşma içerisinde olmak istiyorum. Bu yaşamı oynayacağım, vermiş olduğu güveni vermiş olduğu inancın aslında bir tezahürü. Biz birlikte yola çıktık. Birlikte hareket edeceğiz.” Şeklinde birlik beraberliğin kuvvetli bağlar oluşturduğunu dile getirdi.

     Aslı Gültekin . Burada niyetler çok güzel… Buradaki gruptan, seçkin gruptan da fark ettiğiniz üzere toplum önderlerini aramıza dahil ediyoruz.. Bunlar kimler ? İş insanları, siyasetçiler, gazeteciler, akademisyenler, sanatçılar, topluma yön veren insanlar aramızda toplamak istiyoruz ki hep birlikte bir oluşumda güçlü olalım ve bu anlamda çok güçlü bir STK oluşumu gerçekleştirelim. 

    Sebep nedir? Aslında gelişmiş ülkelerde bir kişi birden fazla ortalama 8 STK ye üyesidir. Biz de bu STK yapılanmasını güçlendirmek istiyoruz. Çünkü gelişmiş bir ekonomiye sahip olmak istiyoruz..” sözlerin girişiyle gündemi, BDU yapısını, yapılan çalışmaları, gel,işmeleri, anlaşmaları özetledi.



    Güney Ferhat Batı “Birinci Dünya savaşının tezahürü; Daha çok savaş sanayine doğru hızla evrildi. Nihayetinde ikinci dünya savaşıyla kaçınılmaz bir şekilde insanlık yüz yüze kaldı, ikinci dünya savaşı'nın sonuçları dünyamızı bambaşka bir evreye taşıdı. 

    Ve acı da olsa gözyaşı da olsa bizleri gerçeklerle yüzleşmemiz sağladı. Peki neydi bu gerçekler? 

    Bu gerçekler, savaşın ve çatışmaların son bulması dünyamızın bir büyük dünya savaşının bir daha yaşamaması için, özellikle soğuk savaşın çifte toplu dünyanın, sistemi 1990 başından sonra çöküşünden sonra çok taraflılık dediğimiz çok kutuplu bir dünyaya evrildi. Bu çok kutuplu dünya bildiğimiz işte küreselleşme… Bu bağlamda 21 yüzyılın getirdiği fırsatlar ve tehditler meydan okumalara bakıldığında göz önüne alındığında uluslararası sivil toplum kuruluşlarının öneminin daha fazla arttığını görmekteyiz.” STK önemine vurgu yaptı projeleri açıkladı.

    Toplantı aile foto çekimiyle son buldu.

    yilmazparlar@yahoo.com


    19 Haziran 2022 Pazar

    İnanılmaz Kehanetler Medyum Koray

  • Siyaset Ekonomi Turizm Bilişim Moda Sinema 
  • Otomotiv Sağlık Emlak Güncel Kültür & Sanat

  •   İnanılmaz Kehanetler Medyum Koray


    Marmara Bölgesi'nde, Yalova İline bağlı Çınarcık, Karpuzdere Mahallesi, Teşvikiye caddesi, Olcay Apartımanda yaşayan Medyum Koray Aksoy’dan İnanılmaz Kehanetler. Telefonda sese göre bile, her şeyi; geçmiş, şimdiki ve gelecek zaman ile söylemleri dudak ısırtan akıllara durgunluk veren akıl almaz, kehanetleri…

    Peki bu gizemli güç nereden geliyor. Doğal hak mı?-Yetenek mi? Tanrının bir lütufu mu? Övgü veya hayranlık sunmamak, iltifat etmemek elde değil.


    Son Derece Şaşırtıcı Söylemleri Var.


    Öyküsü genlerine kadar uzanıyor…Medyum Koray’ın kendisi gibi, Eşi de “Rüyacı Nazan” Olarak tanınıyor…Öyle tanınıyorlar. Her ikisinin de Söyledikleri isabetli ve belirli...


    Bence hiçbir şey tesadüfen olmuyor… Kimse tesadüfen kendilerine gelmiyor…Yolu kesişen herkesin bir konusu açıklık kazanması için vesile oluyor. 


    Kehanet, kendileri veya yaşadıkları bir şey hakkında aydınlatan söz olabilir. İnanç ve düşünce sisteminde kehanet, insanla ruhlar arasında iletişim kurmaya ve gelen mesajları iletmeye yarayan gizemli bir yol olarak kabul görüyor.


    Evren Enerjidir, Beklentilerimize Cevap Veren Enerjidir



    Gerek gökyüzünde ay, güneş, gezegen ve yıldızların hareketleri vasıtasıyla iletilmek istendiğine inanılmış ve gökyüzündeki cisimlerin hareketleri de incelenerek, bunlara belirli manalar yüklenmiştir. Kimi Yıldız haritasına bakarak bir yorum koyuyor, Kimide Medyum Koray gibi kehanet yorumları yapıyor. 

    Ancak “Medyum Koray” sizinle ses veya fiziki iletişimle beraber olayları sıralıyor. Tedbir almanız gerekenler hakkında uyarılarda bulunuyor. 

    Kanatimizce, açıklandığı gibi, hayatın tesadüflerden ibaret olmadığı, içinde bir amaç dışında hiçbir şey olmadığı, başımıza gelen her olay veya tanıştığımız kişi sadece yolumuzu kesmekle kalmaz, bize hayatta eksik olduğumuz şeyleri getirir veya bize hayata daha fazla içgörü kazandıran değerli bir ders verir..

    Yolumuz ne zaman insanlarla kesişse, bize her zaman bir mesaj olduğunu söylüyor. Şans karşılaşmaları yoktur. Ancak bu karşılaşmalara nasıl tepki verdiğimiz, mesajı alıp alamayacağımızı belirler. Yolumuza çıkan biriyle sohbet ediyorsak ve güncel sorularımıza ilişkin bir mesaj görmüyorsak bu mesaj olmadığı anlamına gelmez. Bu sadece kaçırdığımız anlamına gelir.




    Başarı, kendi kendini gerçekleştiren bir kehanettir. Başarının yıldızlarda yazılı olduğuna gerçekten inanan kişi, hayatın bunu gerçekleştirmek için kararlı olduğunu görecekdir. 

    “Medyum Koray” gibi mutlak güce sahip olanlar sadece kehanette bulunamazlar, olumlu sevgi dolu enerjileriyle kehanetlerini de gerçekleştirebilirler.

    “Rüyacı Nazan” olarak anılan Medyum Koray eşi Nazan Aksoy Peygamber Hazreti Yusuf gibi rüya tabirlerini Medyum Koray ile örtüşen yorumları yapabiliyor.

    “Medyum Koray” Bulgaristan Göçmeni aileden geliyor. Bu yetenek annesinde varmış. Geçirdiği Kaza sonrası ameliyat esnasında kalbi duruyor. Okyanus gibi derinliğe girdiğini görüyor veya hissediyor. Kalbi tekrar çalıştırılıp hayata döndüğünde hemen gördüğü kişilere istem dışı kehanet mesajları veriyor..Sonra 30 yılı aşkın bu yolculukda devam ediyor.

    yilmazparlar@yahoo.com

    7 Haziran 2022 Salı

    Balıkesir’e Elçilerden Konsoloslardan İlgi-Yılmaz Parlar Haberi

     

  • Siyaset Ekonomi Turizm Bilişim Moda Sinema 
  • Otomotiv Sağlık Emlak Güncel Kültür & Sanat

  • Balıkesir’e Elçilerden Konsoloslardan İlgi

    Balıkesir Uluslararası Kahvaltı Festivali

    Gastronomi Diplomasi dahil, ilişkileri, ticaret ve turizm hareketlerini güçlendirmesinde önemli rol oynar. 

    Gastronomi Ülkelerin sahip oldukları mutfak kültürleri aracılığıyla, kültürlerarası etkileşim sağlıyarak ve böylece olumlu ülke imajı yaratmayı ve ticari ilişkileri geliştirmeyi amaçlar. 



    Uluslararası Sağlık Derneği Genel Başkanı Dr. Fulya Sağlık her zaman Elçilerin, Konsolosların  eşlerine zaman zaman Büyük şefler ile zaman zaman kişisel Türk Mutfağı tanıtmaya kendini adamış bir kişi. Başkan Fulya Sağlık  Pek çok Turizm fuara Elçileri Konsolosları bilinçli bir organizasyonla katılımlarını sağlıyarak büyül ölçüde iş hacmi yaratan bir turizm gönüllüsü adeta Turizm elçimiz.

    Balıkesir Uluslarrası Kahvaltı Festivalinede; İsviçre Büyükelçisi Mr.Jean-Daniel Ruch ve Eşi Mrs. Marie Girod Ruch, Malta Büyükelçisi Dr.Theresa Cutajar, Letonya Büyükelçisi Peteris Vaivars ve Eşi Mrs Rina Okumura Vaivara, Moğolistan Büyükelçisi Munkhbayar Gombosuren ve Eşi Mrs.Uyanga Ganboid, Arnavutluk Büyükelçisi Kastriot ROBO ve Eşi Mrs.Teuta Robo, Hırvatistan Büyükelçisi Hrvoje Cvitanovic, Bosna Hersek Müsteşar Mrs.Dragana Andelic ve Eşi Mr.Branislav Andelic, Hollanda İstanbul Başkonsolosu Arjen Uijterlinde ve Eşi Josine Vonhoff,gibi isimlerin katılımını sağlıyarak gerek Balıkesir mutfağını, Gastronomisini gerekse Turizmini mükemmel şekilde tanıtdı. Yabancı medyada haberlerin çıkmasına rol oynadı. 



    Ülkeler içinde turizmin yoğun gelişimi, ulusal ekonomileri önemli ölçüde etkileyebilir. Turizmin gelişimi, farklı küresel eğilimlerin ilerlemesine bağlıdır ve gastronomiye odaklanma bu eğilimlerden biri olarak değer olarak karşımıza çıkmaktadır.

    Bu noktadan hareketle gastronomi, ekonomik sektör olarak turizmin genel gelişimini etkilemek için etkin bir şekilde kullanılabilecek turizm alanının özel bir bölümü olarak belirleyicidir.

    Turizm ve tüketim, turistlerin gıda tatları ile belirli yerler arasındaki güçlü ilişkilere ve bağlantılara dayanır.

    Bu nedenle tur operatörleri, bölgesel lezzet ve tatların yanı sıra kültürler ve yerlerle olan ilişkileri teşvik etmek için gastronomiye odaklanmalıdır.

    Sonuç olarak, ünlü mutfakların menşei olduğu ülkelerde bulunan restoranlar, turistlerin uğrak yeri haline gelebilmektedir.

    yilmazparlar@yahoo.com

    9 Nisan 2022 Cumartesi

    Kadınlık ve Sürdürülebilirlik segi- haber Yılmaz Parlar

  • Siyaset Ekonomi Turizm Bilişim Moda Sinema 
  • Otomotiv Sağlık Emlak Güncel Kültür & Sanat

  • Kadınlık ve Sürdürülebilirlik 


    25 Eylül 2015’te Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi’nde dünya liderleri tarafından kabul edilen, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda 169 amacı kapsıyan, 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi'nin ayrılmaz bir parçası, cinsiyet eşitliğinin sağlanması, yani fırsat eşitliğini sağlamak kapsamında İsviçre Türkiye Sanat Projesi ses getirdi.



    Yaratıcı fikirler oluşturabilmek ve sanat yoluyla karşılıklı etkileşime geçilebilecek bir platform yaratmak amacıyla sanatın, feminist sanatın ve ekolojik dünyanın en kilit isimleriyle bağ kurarak yerel kurumları birleştiren Projede sergide yer aldı.



    Ankara İsviçre Elçiliğinden sonra İstanbul İsviçre Başkonsolosluğunca sergi düzenlendi.


    İsviçre Türkiye Sanat Projesi kapsamında ‘Kadınlık ve Sürdürülebilirlik’ sergi açılışında İstanbul İsviçre Başkonsolosu Julien Thöni başda olmak üzere çeşitli ülke Konsolosları, temsilcileri, İsviçreli Firmalar müdürleri Novartis, Zürich Sigorta CEO’ları, akademisyenler, sanatcılar, elit davetli grup katıldı. 



    Projenin mimarı, İsviçre Büyükelçiliği Kültürel İşler Müsteşarı Ariane Tiner.


    Carole Kambli ve Burçak Yakıcı’nın küratörlüğünü üstlendiği kültürel proje sergide üç İsviçreli sanatçı Talaya Schmid, Aglaia Haritz ve Patricia Jacomella ve üç Türk sanatçı Gözde İlkin, SENA ve Ecem Yerman yer aldılar 



    İstanbul İsviçre Başkonsolosu Julien Thöni

    Açılış konuşmasında, İstanbul İsviçre Başkonsolosu Julien Thöni yoğun ilgiden çok katılımdan memnun olduğunu belirtdi. Projenin farklı konu ve şekillerde kültürel etkinlikleri desteklemek için organize edildiğini, İsviçre Büyükelçiliği Kültürel İşler Müsteşarı Ariane Tiner’in bu yıl Kadınlar Günü'nü kutlama fikriyle, Kadınlık ve Sürdürülebilirlik adlı büyük ve yenilikçi bir İsviçre Türk sanat projesi geliştirdiğini söyledi.

    Proje kapsamında, Üniversiteler, STK'lar ve çeşitli kişilerle çalıştay görüşmeleri, fikir alışverişleri gerçekleştirdiklerini sergiylede son bulduğunu, İstanbul’da devam etdiğini açıkladı.

    Proje; çeşitli gruplarla karşılaşmaları, birlikte öğrenmeyi ve iş birliklerini mümkün kılmak, birlikte yeni hikayeler oluşturmak ve sürdürülebilirlik konusunu kesişimsellik, insan merkezli olmama ve disiplinler arası perspektiflerden yansıtmak, vurgulamak ve ilerletmek için bir deney ve süreç olarak tasarlandı



    "Kadınlık ve Sürdürülebilirlik" acil sürdürülebilirlik sorununun

    kadın perspektifinden hareketle gerçekleşiyor. 


    Yaratıcı fikirler oluşturabilmek ve sanat yoluyla karşılıklı etkileşime geçilebilecek bir platform yaratmak amacıyla sanatın, feminist sanatın ve ekolojik dünyanın en kilit isimleriyle bağ kurarak yerel kurumları birleştiren Projedeki sergi için; İsviçre Büyükelçiliği Kültürel İşler Müsteşarı Ariane Tinner de serginin iki ülke sanatçılarını bir araya getirdiğini ve gücünün çeşitliliğinden kaynaklandığını belirtti.


    Daha adil ve sürdürülebilir bir gelecek için sanat ve kadınlar neler yapabilir? Şimdiye kadar birbirinden bunca ayrı düşmüş doğa ve kültür, birey ve topluluk, bilginin farklı disiplinleri, rasyonalite ve bilinçliliğin diğer türleri yeniden nasıl bir araya getirilebilir? Sanatsal projeler vasıtasıyla yeni ağlar ve bağlantılar nasıl yaratılabilir? Doğa, Kültür ve Kadında yola çıkılarak proje fikri oluştuğu dile getirdi.

     “Kadınlık ve Sürdürülebilirlik”, sürdürülebilirliğin öncelikli durumunu sanat aracılığıyla kadın bakış açısından ele alındı.

    Proje; çeşitli karşılaşmaların, farklı gruplar içerisinde birlikte öğrenmenin, birlikte çalışma olanaklarının ve iş birliklerinin önünü açarak, beraber yeni hikayelerin yazılmasını sağlamak ve sürdürülebilirlik konusunu kesişimsel, insan-merkezci olmayan ve disiplinleri-aşan farklı bakış açılarını yeniden düşünmek, vurgulamak ve geliştirmek için fırsat yaratacak bir deneysel süreç olarak tasarlandı.

    Carole Kambli ve Burçak Yakıcı küratörlerde yaptıkları konuşmalarında, dayanışma, sığınmacılar, göçmenler için konsey ve sosyal uyumdan söz etdiler uzun süre sonunda arkadaşlıklar dostluklar kurulabildiğinin altını çizdiler.. 



     Sanatcılarla yaptığımız kısa söyleşilerde


    Ecem Yerman “Normun dışında kalmış «öteki» bedenleri(kadın, erkek, trans) temsil eden kâğıttan giyilebilir heykeller ile toplumsal cinsiyet rollerimizin yapaylığı vurgulanmıştır. Kâğıt malzeme katmanlardan oluşması ve dokusundan dolayı insan derisini ve kabuğu çağrıştırmaktadır. Yırtılabilir oluşu ile de yaranabilir oluşumuz yansıtılmaktadır. Giyilip-çıkarılabilir olması ile de inşa süreçlerinin değişkenliği ve yapaylığı vurgulanmak istenmiştir. İç bükey ve dış bükey aynalar ise güç- iktidar, gözetlenme- denetlenme durumuna gönderide bulunmak için kullanılmıştır. Bedeni üzerine giyen veya doğrudan aynaya bakan kişi kendisinin nasıl görüldüğünü tam olarak görememesi amaçlanmıştır.  Görme algılarımızı değiştiren aynalar; kendimiz ile gerçekte ne kadar yüzleşebildiğimizi, bilinç dışından bize yüklenenlerden bağımsız kendimizi olduğumuz gibi göremeyişimizi yansıtmaktadır. İzleyicinin bedenleri giymesi sayesinde «öteki» ile tanışması, onu deneyimlemesi ve kendi öteki oluşunu fark etmesi amaçlanmıştır.” Şeklinde yaptığı enstalasyonu hakkında bilgilendiriyor.

    Aglaia Haritz, “Sanat benim için artık evrenin merkezi olmayan, bir bütünün parçası olması gereken insan hakkında konuşma aracıdır. Odak noktasının insan olduğu sosyal alanla ilgileniyorum. Çatışma bölgelerindeki yaşam beni etkiliyor ve çeşitli medyaları inceliyorum, plastik bir sanat eseri geliştiriyorum. Kadınsı ve eril olanı kışkırtıyor ve plastik bir şekilde sorguluyorum.” Kendisini ifade ediyor. 

    Eserleri hakkında “Erkek ve kadın cinsiyeti değil, her ikisi de insanın ayrılmaz parçaları olan eril ve dişil. Bu iki parça birbiriyle çatışıyor, böylesine ciddi ve önemli bir tema için yumuşak ve hafif malzeme kullanılarak altı çiziliyor.

    Sanat eserini daha etkileyici, keskin ve hatta acı verici hale getirmek için zaman malzeme kumaşları, tekrarlanan dikiş hareketi, çizimler daha çok içsel kişisel içsel bakış ön plana çıkıyor.  

    Taması Kadınlık ve Sürdürülebilirlik olan Sergi Çemberlitaş Barın Handa sergi 30 nisan 2022 tarihine kadar sanatseverlerin ziyaretine açık olacak.

    yilmazparlar@yahoo.com 

    9 Mart 2022 Çarşamba

    8 Mart Dünya Kadınlar Günü-Yılmaz Parlar

     

  • Siyaset Ekonomi Turizm Bilişim Moda Sinema 
  • Otomotiv Sağlık Emlak Güncel Kültür & Sanat

  •  


    8 Mart Dünya Kadınlar Günü 


    Dünyayı Kadınlar Kurtaracak

    Kadınlar Erkeklerden Daha mı Başarılı ? Her Başarılı Erkeğin Arkasında Bir Kadın Vardır - Bu İfade Ne Anlama Geliyor? 



    Bu ideal başarı öyküsünde sık sık kullanılan deyimi sebepli veya sebepsiz olarak parçalayalım ve kimin elinde "Hamuru" olduğunu ve gerçek heykeltıraşın kim olduğunu öğrenelim.

    Her Başarılı  Erkeğin Arkasında Güçlü Bir Kadın Vardır; 

    Her Başarılı Erkeğin Arkasında Güvenilir Bir Kadın Vardır; 

    Her Başarılı Erkeğin Arkasında  Sevgi Dolu Bir Kadın Vardır



    Ülke çapında önde gelen kadınlar, "Kadınlar Dünyayı Kurtaracak" temasıyla 8 mart “Dünya Kadınlar Günü” kapsamında 7 mart 2022 pazartesi günü Taksim Elite Prestige Hotelde “İş Dünyası” dergisi ve Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesi ortaklaşa kutlama düzenlediler.


    Düzenlenen zirvede Başarılı Kadınlarımız; işbirliği içinde, yaratıcılıklı, sezgili, güçlü, çığır açan ve bilgelik başarı hikayeleriyle dişil Dünya Gününü kutladılar.


    TOBB kadın Girişimciler Kurul Başkanı Nurten Öztürk, Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesi Başkanı Senur Biçer İş Dünyası Dergisi Genel yayın Yönetmeni Celal Toprak’ın açılış konuşmaları sonrasında İş Dünyası Dergisi Genel yayın Yönetmeni Celal Toprak’ın moderatörlüğünde ;Mimar tasarımcı, Noy Seramik Kurucusu Neslihan Deniz, Daikin Türkiye Kurumsal İletişim Müdürü Hülya Dinçer, MRESCO Türkiye Group CEO Olivoyağ Kurucusu Oya Zingal başarı hikayelerini anlatdılar.



    Gerçekleşen zirvede Susurluk Belediye Başkanı Nurettin Güney, BDU Diplomatlar Birliği Başkanı Musa Karademir Başda olmak üzere, İş Dünyası, STK Başkanları ve Akademisyen erkeklerin Destek vermek için yoğunlukla katılmaları dikkat çekiciydi.

    Başarı Tuğlaları ve Refahın Diğer Yapı Malzemeleri


    İş kadınları, gücün kendilerine ait olabileceğinden ve olması gerektiğinden emindiler. Başarılı olmalarını sağlayan iç süreç. O kadar Kadınsı özellikleri göstermek için kullanılan dürüst başarı hikayeleri kadınların nasıl bir dünyası olduğunu ve dünyamızı daha iyi hale getirmeye nasıl devam ettiklerini gösterdiler.

    Toplumda erkeklerin en başarılı olabileceğine, kadınların ise sadece ortalama bir başarı elde ettiğine dair görüşler var. Ancak mevcut tüm klişeleri tamamen ortadan kaldıracak ve kim kimden başarılı olduğuna dair gerçek kanıtlar; Hayatta tek başına, daha güçlü cinsiyetin temsilcisi başarıya ulaşamaz. Başarılı bir adamın hayatında, uyarıcı sevilen birinin olduğu inancındayız.

    Bir eş, başlanan işin başarısına inanır ve erkeği tamamen manevi olarak desteklerse, pozitif enerji verirse güven kazandırır ve eşinin hedefe ulaşmasına daha fazla istek artar. Böylece başarılı bir erkeğin arkasında, hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunan bir kadın olduğu ortaya çıkar.

    Ancak kadınların erkeklerden daha başarılı olduğu, çünkü bir kadının başarısının değişmez yasaları, kadınların erkeklerden daha başarılı olmasının altında yatan başarılarını kendilerinin yarattığını gözlemliyoruz. 



    Kadın liderler daha iyi kararlar verir. 

    Daha iyi kararlar verdikleri için kadınların yönetim kurulu bulunması zorunludur. 

    Kadınlar büyük bir hızla küçük işletmeler yaratıyor ve bu da ekonomimizi büyütüyor. 

    Kadınlar iş kurmaya devam ederken, sırayla iş sağlıyor ve ekonomiyi iyileştiriyorlar.

     Kadınlar sadece çizgiden ibaret değildir. 



    Fertler ve toplumlar için hayat, bir düz çizgiden ibaret değildir. Zik-zakları, pürüzleri, yazı-kışı, hastalığı-sağlığı, gençliği-ihtiyarlığı vardır. Pek karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu sebeple fırsat elde iken yapılabileceklerle, Kadınlar Dünyayı Kurtarmaya Gelebilir. Çalışmaların gösterdiğine göre, kadınlar kârlarını aile ve topluma yeniden yatırma eğilimindeler. Kemikleşmiş erkek egoizmine rağmen evrim sürecinde üst sıralarda yer alan kadınlar dünyayı kurtaracak.

    İş Dünyası Dergisi Lansmanına Gelince ; 5. sayısı ile birlikde her biri birbirinden değerli yazıları olan dergi ansiklopedi gibi kütüphanede yer alması, zaman zaman tekrar hatırlama için okunacak niteliğe sahip. Derginin içeriğin büyük bölümü kadınlarımıza ayrılmış olmasıda ayrıca bir incelikle beraber teşvik edici tarafıylada kadın girişimciğe önemli bir katkı sağlıyor.


    Panel sonrası başarılı kadınlarımıza plaketler takdim edildi. Başarı plaketleri alan Kadınlarımıza Kaligrafi sanatcısı Fatma Geyik isimlerini yazdığı kaligraflı tabloları hediye etdi. Ayrıca İş Dünyası Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Celal Toprak’a sürpriz yaparak tablo takdim etdi. Toplu aile fotograf çekimiyle zirve son buldu.


    yilmazparlar@yahoo.com


    28 Şubat 2022 Pazartesi

    Global Kapsayıcı Turizm Üssü-Yılmaz Parlar

     Engelli Turizmi Neden Önemli?

    Engellilerin Erişilebilir Turizmi

    Turizmde önemli bir potansiyel, ancak gelir kaynağından önce diğer faktörlere bakalım. 

    Erişilebilirlik, dünyanın her yerinde merkezi bir unsurdur. Ayrıca, sorumlu ve sürdürülebilir sosyal kalkınma ile ilgilidir. Bir ülkenin turizm gelişimi için bir insan hakları zorunluluğu ve istisnai bir iş fırsatıdır. 




    Daha önce yükseltilmiş bağlam analiz edilirse, engelliler için turizm sadece bu insanlara fayda sağlamakla kalmıyor, ayrıca, tüm topluma fayda sağlıyor.

    Engelli turizminin gelişmeye devam etmesinin garantisi, turizm hizmetlerinin ihtiyaca göre evrensel bir tasarım benimsemesidir. Erişilebilirlik aynı zamanda dünyanın yaşlanan nüfusunun haklarını gerçekleştirmenin önemli bir yönüdür. Yaşlandıkça, kalıcı veya geçici sakatlık olasılığımız artar . Bu nedenle, erişilebilirliğe odaklanmak, toplumun büyümesine yaşlılığa kadar tam olarak katılabilmemizi sağlayabilir. Ek olarak, erişilebilirlik hamile kadınlara ve geçici olarak hareketsiz bırakılmış kişilere de fayda sağlar.

    Erişilebilir Turizm

    Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) göre, dünya nüfusunun %15'i (1 milyar insan) bir çeşit engelli yaşıyor. Herkesin turizm tesislerine, ürünlerine ve hizmetlerine erişilebilirliği, sorumlu ve sürdürülebilir turizm politikasının merkezi bir parçası olmalıdır. Erişilebilirlik sadece insan hakları ile ilgili değildir. Destinasyonlar ve şirketler için tüm ziyaretçileri kucaklamak ve gelirlerini artırmak için bir iş fırsatıdır.

    Global Kapsayıcı Turizm Üssü


    5 engel grubu adına ve yararına kurulmuş uluslararası üye ağına sahip uluslararası bir kuruluş olan GEV Global Engelliler Vakfı ve UMT Seyahat Turizm Tic. Ltd.Şti düzenledikleri Basın toplantısında Global Kapsayıcı Turizm mutabakatına imza atdılar.


    GEV Global Engelliler Vakfı Kurucu Başkan Necdet Öztürk ve UMT Seyahat Turizm Tic. Ltd.Şti Firma Sahibi Ümit Besiri tarafından gerçekleştirilen imza tören sonrasında yapılan bilgilendirmede; GEV Global Engelliler Vakfı & UMT Sağlık Turizm, bir dizi eylem yoluyla turizmde erişilebilirliği artırmaya ve Global Kapsayıcı Turizmi geliştirmeye, kararlı olduklarını açıkladılar. 


    Kapsayıcı Turizm ile 650 Milyon geceleme ile sağlık kurum ve kuruluşlarına, turizm hizmeti veren kuruluşlara, ulaşım ve iletişim hizmeti veren kuruluşlara ve tüm ürün ve hizmet servisi veren kuruluşlara yeni, büyük ve sürekli memnuniyet ve kazanç sağlayacaklarını aktardılar.



    Kurucu Başkan Necdet Öztürk, GEV Global Engelliler Vakfı’nın; BM Engelli Hakları Sözleşmesi, T.C. 5378 Engelliler Kanunu ve Vakfı Resmi Senedi usul ve esasları kapsamında, Engelliliğin Önlenmesi (Toplumsal Farkındalık), Engellerin Kaldırılması (GEV571 Yapı ve Çevre Standartları), Engellilerin Topluma Kazandırılması şeklinde 3 ana hedefi olduğunu söyledi.




    Kapsayıcı Turzim “Seyahat Hakkı”


    Necdet Öztürk, “Kapsayıcı turizm, herkesin turizm deneyimlerinden zevk almasını kolaylaştırmakla ilgilidir. Turizmi daha erişilebilir kılmak sadece sosyal bir sorumluluk değildir, aynı zamanda Dünya'da turizmin rekabet gücünü artırabileceğinden erişilebilirliği geliştirmek için zorlayıcı bir iş gerekçesi de vardır.” dedi



    Tic. Ltd.Şti Firma Sahibi Ümit Besiri Global Kapsayıcı Turizm Kapsamında Sağlık Turizm, Engelli Turizmi, Medikal Turizmi, Termal Turizmi gibi turizm türevlerini dahil edecekleri bilgileri paylaştı.


    İletişim Direktörü Betül Çolpan Kuru’dan aldığımız bilgilerle birlikde 

    GEV & UMT GITH Ortak Çalışma Ekibi olarak ; GEV Global Kapsayıcı Turizm Direktörü Ceyhun Kostak, GEV Sağlık Turizmi Koordinatörü  Doç. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan,

    GEV Yönetim Kurulu Üyesi & Standartlar Direktörü Mim. Zuhal H. Kutalmış,

    GEV Proje Geliştirme Mim.Tülay Arıcı, GEV Global Kapsayıcı Turizm Komisyon ÜyesiOya Demirel,GEV Global Kapsayıcı Turizm Komisyon Üyesi Psikolog Betül Çolpan Kuru, GEV Global Kapsayıcı Turizm Komisyon Üyesi Opr. Dr. Haluk Özsaraç, GEV Global Kapsayıcı Turizm Komisyon Üyesi Metin Parça, GEV & UMT Kurumsal Koordinasyon Sorumlusu Mustafa Pehlivan, GEV Global Kapsayıcı Turizm Komisyon Üyesi10. Volkan Baki, GEV Global Kapsayıcı Turizm Komisyon Üyesi Ayla Çağlar Olgun, UMT Sağlık Uzmanı Şule Toklu, UMT Genel Müdür Yardımcısı

    Gürman Gilan, UMT Avrupa Bölge Sorumlusu Seden Kantarlı Aslan, 

    UMT Proje Müdürü Salar Rahimi, UMT Ortadoğu Bölge Müdürü

    Perihan Aydemir , Umt Avukat Çiğdem Bozdemir gibi isimleri açıkladı.


    Dünya sağlık Örgütü, Engelli kuruluşları ve sivil Toplum Kuruluşlarından , Yeni sağlık ve sıhhi protokollere uyum sağlamalarına yardımcı olmak için turizm değer zincirindeki farklı paydaşlara yönelik bir dizi temel tavsiye geliştirdi. Bunlardan Konaklama ve Yolcu taşımacılığında bazı maddeler Şöyle; 


    Toplu Taşıma


    Engelli müşterileri yeni kurallar hakkında gerektiği gibi bilgilendirebilmek için çalışanlara beceri kazandırmak.


    Kimsenin güvenliğini tehlikeye atmadan engelliler, yaşlılar, hamile kadınlar ve diğerleri için ayrılmış/öncelikli erişim koltukları bulundurun.


    Engelli yolcular/erişim gereksinimleri için havaalanlarında/istasyonlarda yeni protokoller ayarlayın. İnsan teması potansiyeli olan tüm alanların rutin sanitasyon ve dezenfeksiyonunu sağlayın.


    Ulaşım tesislerine erişime yardım sağlamak için kullanılan hareketlilik ekipmanını düzenli olarak dezenfekte edin.


    Risklere ve engellere maruz kalmayı azaltmak için müşterilere mümkünse doğrudan seyahat satın almalarını tavsiye edin.




    Konaklama, Bar - Restoranlar


     Ön büroları tamamen erişilebilir hale getirin; tüm kullanıcıların rahat ve normal bir şekilde check-in yapabilmesi için tezgah yüksekliklerini, seperatörlerin konumlarını, tabelaları ayarlayın, manyetik döngüler kurun, misafir koltukları sağlayın.


    Erişilebilir web sayfaları/Uygulamalar, anahtar kart sistemleri, QR kodlu hizmet katalogları/menüleri ve temassız el kurutma makineleri aracılığıyla otomatik check-in/out işlemlerini başlatın.


    Tüm kullanıcıların güvenli bir şekilde hareket edebilmeleri için servis masaları arasında fiziksel mesafeler sağlayın.


    Kaldırım ve patikaları, engelliler ve diğer tüm vatandaşlar tarafından kullanılmasına izin vermeyecek ölçüde bar ve restoran mobilyalarıyla kapatmaktan kaçının.


    Erişilebilir tuvaletlerin kullanımını ihtiyacı olanlar ile sınırlandırın ve her kullanımdan sonra dezenfekte edin.


    Mühürlü çatal bıçak takımlarının ve/veya tek kullanımlık ekipmanların engelli ve yaşlı müşteriler tarafından bireysel kullanımını garanti etmek; personel, istenirse yardım sağlayabilir.


    Güvenlik konusunda engelli müşterilere sorunsuz bir hizmet deneyimi sağlamak için personeli eğitin.


    Tüm müşteri hizmetleri alanlarının, ekipmanlarının ve yüzeylerin düzenli olarak derinlemesine temizlenmesini sağlayın. 


    Turizm Yerindeki Aktiviteler


    Müzelerdeki engelli ziyaretçiler için protokolleri uyarlayın, çünkü her şeye tek başına uyan katı sıraya alma, taşıma kapasitesi talimatları ve güvenlik sistemleri tüm ziyaretçiler için iyi çalışmaz.


    Anıtlar, sinemalar, tiyatrolar ve konser salonlarında yeni taşıma kapasitesi kurallarına karar verirken engelli ziyaretçiler için ayrılan koltuk oranlarına dikkat edin.


    Doğal ortamlarda erişilebilirlik özelliklerini “kapatmaktan” kaçının ve herkes için güvenliği sağlayın.


    Eğlence parkları, spor ve fitness tesislerinde olası riskleri göz önünde bulundurun ve sık sık kullanılan ekipmanlar için sıhhi talimatları izleyin.


    Yüzme havuzlarındaki/plajlardaki erişilebilirlik ekipmanlarını çalışır durumda ve uygun şekilde dezenfekte edilmiş halde tutun.


    Seyahat rehberlerinin seyahat programlarını/rotalarını uyarlamasını sağlayın ve ekipman kullanırken engelli ve yaşlıların grup boyutlarını ve güvenliğini göz önünde bulundurarak bilgi sağlayın.


    yilmazparlar@yahoo.com